January 17, 2011

"evin bir kokusu vardı,
insanlardan habersiz üzerine yapışan
yapış yapış yapan tenini.

gülüşleri vardı evin
ağlarken arkandan sırıtan
bakışları vardı gözlerini yoran.

duvarlarına dokununca,
avuç içlerin terlerdi,
parmak uçların titrerdi,
dudakların aralanırdı.

konuşmak isterdin
ama o;
konuşturmazdı seni.
seni;
sen olmaktan uzaklaştırırdı ev.

hayallerni yerdi kahvaltıda..

utanmadan içerdi seni,
ılık ılık..
lıkır lıkır..

o evin,
saçma bi havası vardı,
burnundan girip çıkamayan.

beynine hapsolan,

anılarını unutturan,
anı yaşatmayan.

o evin rahatsız edici bişeyi vardı.
aklını karıştıran,
aklını kaçıran.

tüm haklarını emerdi,
tüm haltları işlerdi,
derinden,
sana çaktırmadan.
yatakta kıvrılmış uyurken yapardı bunu,
yatakta ona sarılıp yatarken yapardı bunu,
onun gözlerine bakarken yapardı,
sözlerini dinlerken,
elin pürüzlere değerken,
sigara içerken,
bağırırken,
eğer ağlasaydın,
-ki ağlamışsındır
o zaman bile,
yapardı bunu.

hem de hiç acımadan.
oralı bile olmadan.."


-diabro nomikta

04.04.2010

January 3, 2011





sana öğreteceklerim var.




.

i drink milk every day