August 18, 2025
August 17, 2025

bugünkü kitap buydu.
çağdaş alman kültürünün başlangıcı olarak kabul edilen bu kitap roman-mektup tarzında yazılmış.başından geçen olaylarını ve aşık olduğu kadına karşı duyduğu hislerini döktüğü mektuplardan oluşan kitap oldukça şiirseldi ve okulda okumak pek zordu.olsundu.
22 Mayıs
bazı insanlar,hayatın bir rüyadan ibaret olduğunu düşünmüşler.bu duygu benim de peşimi bırakmıyor.insanın yaratıca ve araştırıcı kuvvetinin dar bir çerçeve içine sıkıştırıldığını anlıyorum.şu zavallı varlığımızı sürdürmekten başka hedefimiz yok,salt ihtiyaçlarımızı gidermekle uğraşıyoruz,başka bir şey yaptığımız yok.içimizin rahat ettiği zamanlardaki sakinlik boyun eğişten geliyor.böylelikle zindanlarının duvarlarına güzel resimler,iç açıcı manzaralar çizen mahkumlara benziyoruz.bunları düşündükçe sanki aklım duruyor,Wilhelm,kendi içime dönüyorum ve orada başka bir dünya buluyorum.bu alemde,hayat ve hareketten çok sezişler ve karanlık istekler var.karşımda türlü türlü imgeler dolaşıyor.ben ise gülümseyerek derin düşüncelere dalıyorum.
27 ekim
çok şeye sahibim.ama onu düşünmek her şeyimi silip süpürüyor.nelerim var!fakat onsuz herşey bana hiç oluyor.
şeklinde.
ritüel hayat tablosu
August 16, 2025
Zaten şaşmıyor, anlamsız öğleden sonra kestirmemi bitirmeye karar verdiğim saat 15.12, hiç şaşmıyor, saat ya 12 geçiyor ya da 12 var oluyor.
Cidden şaşmayan nadir şey var biri o, biri de tembelliğim, diğeri tırnak yiyorum, beyaz şarap içmiyorum, bunlar şaşmıyor yani.
Annem bahçenin kapısına yakın parkeden yan komşudan şikayetçi, bu da şaşmaz.
Ama cidden illa da burnunu biraz da olsun sokacak bizim bahçe kapısına..Bunları yazarken annem gelio, 2 ayrı ev göstermeye gitmişti, o arada bana makinayı boşalt dedi ve şu börülceleri ayıkla ve bişey daha diyordu ben ofladığımdan devam etmedi, tembelim işte, şaşmaz o da.
Zaten ben bi şekilde neden hala buradayım onu kestirememenin verdiği ağırlıkla kestiriyorum, eskiden benim evimde duran ikea indirim kısmından aldığımız koltukta, L'dir kendisi.
Börülceleri güzel ayıklamışım pohpohlaması geliyor, makinayı yarım boşalttım diye ki yerlerini bilmediğim şeyleri ellemedim sonradan gıcıklamasın die, aa bunlar kirliler mi laf sokması beliriyor, ama olsun ne yaparsa yapsın veyahut derse dahi gıcık bir yerden değil, herşey normal ve komik gelir.
Herşeyi ayırasım gelmiyor, sokaktan içeri dalan yavru kedi her ama her şeyi tırmalıyo. Sallamıyorum, neyse o.
Yapıveridursun diyorum ablam, biz gelene kadar, yemeğin harcını, teknede bişi yok dio annem, hani sarımsaklar oradaydı?
Sarımsaktan ekonomi vakti geldi çattı, işte bu an! Teknede çok var ya, eve almak no deyor.
ona ulaşmak da ayrıca bir zor diyo,
ablama,
Sarımsağa olduğu kadar şu anda,
haklı,
baba kız, bakmazlar telefona, şaşmıyor.
bana sorsan meşgulum ondan açamam, ya da açsam da kısa keserim, ödünüz kopmasın, kendi halimdeyim.
neyse öyle ya da böyle, yemekler hazırlanıyor, tüm tırnaklar yeniyor, birkaç foto seçiyorum bok var gibi instaya falan koymaya, biraz ona yolla biraz buna yolla, aşırı ısınmış laptopu kapıyorum hışınla, şaşmazzzzz, hızlı pes ediyorum pc başına.
(bunu dün hızla yazdım, bugün editledim ha ha haaa şimdi oldu yani der gibi neyse edit polisi vardı Bi ara bana editlediğini fark etmiyorum sanma falan yazmıştı, kimdi ve nereden yazdı hatırlamıyorum ama yazdı işte, bok var gibi o da gerdi beni, sonra buradan edit yapmayı bırakmıştım, gerçi her bir yerden de, şaşmaz, neyse o. )
August 14, 2025
- ne zaman yazıcam diyorum, yazıcam yazıcaaam
- önce aklımı oraya danklatan şey yaşanıyor oluyor, aynen tam o anda yazası geliyor halimin, ama anlamıyorum büyük yazarlar durup mu yazanlar yoksa sonra mı? büyük yazar diyecek kadar sıkıcı ama bir o kadar da inançlıyım bu cümleye kadar. sonra ise nasıl akılda kalıyor ya da nasıl aynı hevesi tutuyorlar bilmiyorum da şeylerin hissettirdiklerinden beynime akan cümleler anda oldukları gibi değiller sonrasında,
- ya da cidden o cümleler oldu mu yazmasam da?
- ekran beni sevmiyor diye değil belki de, artık gözlük kullanıyorum, geceleri de varım başında ancak laptopum eski ve sıcak diye de mi değil? ya da çıkarttığı ses veya dur yok daktilo daha da sesliydi, benim hiç daktilom olmadı ki,
- bir sokak geliyor aklıma, anca bir sokakta yürürken geliyor tabii, napıcam, defteri çıkartıp yazacak mıyım? o eski tozlu halini sokağın, insanların tavrının bendeki etkilerini ve bilmediğim bir benin belirişini önce bende sonra işte en dar sokağında hadi diyelim Kathmandu'nun, aynen hadi oranın olsun bari ihtimal-i, durup yazmalıyım belki de,
- ya da ben yazmak için var olmadım, anca söylemek kendime
- içli
- ve
- söylenecek en içten cümleleri
- önce kendime.
- ya da işte bir de arada tamam diyorum, yazacağım, herşey hazır, her şeyi benim de ayırasım gelmiyor, ama yine de tam o yazma anında inanır mısın, hiç çekmediğim o uyku beliriyor, ön kapıdan da girmiyor, arkadan sıkıştırıyor beni, uyutuyor 2 4 5 saat, uyanıyorum, halbuki depresyonda da değilim,
- ya da öyleyim sanıyorum,
- masanın başında oturmuş bitmiş yemeklerin kaldırılışını izlerken bana sorulan çay? sorusuna ihtimam etmiyorum ama yazasım geliyor işte, orada öylece durmuş, yemek sonrası, çay umursamazlığında, hissettiğim, aklımdan geçen, hissetmek de ne demekse de neyse işte, bana gelen o cümleleri yazmak, yazmak, yazmak. Ancak ben sadece aklıma suya yazar gibi serpiştiriyorum cümleleri, sonra gelirler diyorum herhalde kendileri,
- hiç gelmiyorlar,
- hiç olmadılar san ki.
July 17, 2025
Çağırınışkan
sokaklarda aradığım pembe köşeler en renkli yerde siyahın beyaz
hmm yok bir de en renkli yerde gri'ye rastlamak
GARİP şekilde kültür seni yerden çeken bir şey gibi baskınsa, köklere inmemek niye?
yüzeye kalmış şeydir özgürsüz suç diye?
yine de TEKNO çalıyor
büyük kılaplar işte
ya da rüyanda görürsün bre be.
kapı komşun yanıyor, Sır gibi saklamanı istiyorlar, acını, sessiz
en Zen olan şehir bile bazen serttir beton gri ( sestir)
rüyanda görürsün şekerim orada sakinlik bir mistery
ortamda ₺arih konuşuluyor bağırıyorlar, tv deki bağırıyor, sesler yüksek, dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar! deyolar sonra bir de şikayet var hiç konuşamıyoruz diye neymiş efendim o neden kitabı bitirmedi ben neden okumadım kim hatırlıyor bak kristal bak tv gösteriliyor
konuşamıyoruz, şimdi de film açılıyor
Tv'de "yumurta çalsalar hapiste/hapse hükümet soy falan dönüp bakmayolar dioooo
Tv önündeki sehpanıntozunu al deyo
tag atıyoruz üzerine
Babam allahtan sanat seviyor!
bozukbuzdolabı, uzay gemisi 2025 temsili
rüyanda görürsün şekerimmmm
burada sakinlik calmistery
ama tüm bunlara karşılık seçilmiş fikir kaosunun içinde dolanır iken sokaklardır itilmiş fikir havuzu mesajlar küpürü anlar ve şekillerden oluşarak hal ve durumlara dönen bir düşünceler çıkarımı dosyalarda birikir, öyledir işte sıra sağdan döner
uv oje, taylanddan inhaler
ve getirin lan çarşajları
tembelmi siniz kime çektiniz diyor anne
yani yine haklı
sırtında çokça iğne gibi dikenleri vardı bazı anların
triyas dünyası sanarsın ortam şahakü
momografi kötüüü diye haykırıyor şimdi anne son zamanlardaki en iyi araştırmalara denk gelmiş
diğerlerini dışarı çıkartmadan önce onu durdurmalıyız deyo şimdi tv, bambaşka dünyalardayız harbi
kolonoskopi temizlemiş ama arkadaşımız emrahın bağırsaklarıi,
işte bi iyi bi kötüdür şeyler falan der kesip atarmışım bu işi iyi mi?
Bunu editlemiyorum arkadaş köpeğim ölmüş iki gün önce o geliyor aklıma, belki sonra da babam da salonda klima var diye saykırıyor rüyasında Çapkın
benimse elimde "by using public transport you protec the envirionment (e.f.o.r. 1977)" yazan bir patch var taa 25 senelik.
evrengile gönderiyorlar bu arada bazı hayalleri.
June 5, 2025
onların mac leri var,
aromalı çay içiyolar, ne istiyorlarsa yiyorlar, cidden,
onların parlak tırnakları var, yenmemiş, evet doğru duydunuz, ellerini ağızlarına götürmez onların ellerinde kokteyleri leri leri leri var, marka gözlükler ve birer penis, en azından her birine bir tane,
kesilmemiş, var işte!
bense çoğu zaman mal varlığımın farkındayım,
fazla çabalamıyorum yaşamaya,
zaten bunu ben istemedim,
ancak biliyorum işte, kaç param var, ne içemem
ne yiyemem
ne giyemem, (genelde ne giymem)
her şeyi zor yolla yaparım
falan ama işte ben istemedim yaşamayı
ondan umurumda değil tırnaklar macler ve pipiler
benim ilgi alanlarım var
sabahları kategorize etmem
yağmurda yürümeyi severim ama yürümem, bozuk da olsa makinalarım var çantam ağır !help!
mentollü sigara içerim ama sorsanız ben sigara içmem
thai tea severim, thai tea li herşeyi en azından bir kere yemişimdir, benden kaçıramazsınız, thai tea radarımdadır
fransızlar, ingilizler, italyanlar bir şekilde gözüme hoş görünebilir ancak cidden hepiniz de bir şekilde tırtsınız güzelim, ne varsa of çok sıkıldım dediğin türk erkeklerinde var, en azından ararlar veya sen ararsan oradadırlar.
kitap kapakları, eski binalar, dinci insanlar, ambalajlar, merdivenler ve dibi kum berrak denizlere ilgim var, nasıl diyim, işte severim onları izlemeyi, dinlemeyi, yanlarından geçip gitmeyi. ( her zaman yüzme havamda değilim sevgilim)
sonra yazacak cümleler biriktiriyorum gün arası, ya cidden çok zor durup yazmak çoğu- su verin biraz.
sonra bir partideyim, sırf sen öğren diye 5 dklık gösteriyorum nasıl sevgilin olunur
ya cidden çok zor durup senin sevgilin olmak
5 dklık anca
yetiyor bana
sonra yalnızca saçları güzel görünen güzel gürüşlü karizmatik bişeysin
ama binlerce binlerce binlerce ce ce cesinizzzzz
June 4, 2025
April 22, 2025
Duvardan sıyrılıyor, omuzlar dik,
ayakkabıları ters duruyor ve yüzüğü kayıp. ( cidden onu her yere soruyor, griye boyanmış kayrak, köşedeki yazı, yamuk kaldırım, çamurlu paket )aletten duman alıp yanındakine uzatıyor,
kahveyi hindistan cevizli seviyor,
Duvara geri yapışıp, omuzlarını silkiyor.
şimdi de kendisi ters duruyor.
April 21, 2025
......."Alarmdan önce uyandığını farkındaydı, ama yine de akışkanlıktan önce telefona baktı. Saate umursamaz bir bakış attığından, 7 dakika sonra çalacak alarmı hiçe sayarak uykusuna geri dönmeye çabaladı. Çabası işe yarayacaktı ki son 7 dakikası dolmuştu, alarm çaldı. Bu sefer zorunluluktan uzatması gerekti elini telefonuna, 10 dk ertelemek mi? Tamamen kapatmak mı? İşte karar merceği tam da o noktada, sabahın köründe devreye sokulması gereken bir aksiyondu, karar vermeyi pek sevmezdi. Hatta hiç sevmezdi. Biri ona fikrini sorsa, öyle bişey demeyeçalışırdı ki rengi gri, tam ortalama, onu der gibi ama bunu da der bir halde, hep nötr. Aman yanlışlıkla yönlendirmeye görsün, tüm konuşmayı gerekirse baştan yapar vehayut uzatır da karıştırırdı ki karşı taraf onu dinlemek yerine kendi bildiğini okusundu. Kararını verip alarmı sonuna kadar kapattı, bir sonraki gece yatmadan önce tekrardan açacaktı, ancak bu bir sonraki gecenin kararıydı ve onun peşine takılmadan yatakta bir sağa bir sola dönmeye başladı. Biraz daha uyumalı mıydı?"......
bu da başka bir kısmı, tırtışkolukla it can go somewhere arasında, yarım bırakıldı.
......... " Ayakkabılarının hiç birisinden memnun değildi, hiçbirisi rahat gelmiyordu ona. 7,8. Dışarı çıktıktan max 25 dk sonra aklında ayaklarının ağrısı vardı ve genelde 10 saate yakın dışarıda kalırdı. 11,12. Ayağa kalktı, en azından daha ayağında ayakkabısı yoktu. Havaya birkaç yumruk fırlattı, ayaklar rahat, öne geriye adımlar, tahminlerden az süren bu hava yumruklama seansını telefona yönelttiği dikkat bozukluğu yardı. Eline aldığı gibi ayakta dikili kaldı, 3 dk, 5 dk, 7 dk. Biraz o app, biraz bu app, 11 dk,13 dk, duşa girse miydi? Yoksa dışarı çıkıp, akşam dışarı çıkmak için tekrardan döndüğünde zaten gireceğimci miydi? Moodunu o da anlamakta zorlanıyordu, civarda enteresan kuş sesleri vardı, hepsine kulak kesilmese de varlardı. Telefonu bırakıp yatağa geri oturdu, işte bu tehlikeli bir uslüptü. Ya tekrardan uyursa? Eline kaldığı homestay’in kütüphanesinden seçtiğikitaplardan kendi dilinde olanını aldı, bu cidden pek sık rastlanan bir durum değildi. Etraflıca konuşulan bir ana dili yoktu, zaten bulursa da ya dinle ilgili olur ya da çok satan romanlardan biridir diye iç geçirdi. ".........
yazmaya başladığım gğn yazmayı bıraktığım olmayacak hikaye kitabımdan bir kesit.
olmayacak çok şeye başlarım, belki başladım diye olmadılar, veya her ne ise.
December 5, 2024
bunu bi yere başvuru metni olarak yolluyorum çünkü cidden düz cümleler asabımı bozuyor, bari şiir halde dursun, başkalarının da asabını bozsun .p cümle kendini bu noktaya getirdi, cidden benim şuçum değil, düz cümlenin suçu..
The city breathes, screaming into itself.
-I have seen
Echoes linger in hidden corners— are pink.
Colors fade, then recall their first forms;
thus, they remain- yes I feel.
The roots are tightly bound below, yet I rise toward their depths.
Everything is tied to the city,
-but they say it is free.
A techno rhythm hums—yes, yes, you heard it right.
from distant, or perhaps only in your mind.
The grey-wall cracks; we’d like to think a rainbow did it,
but such things bloom only in some dream.
It was a dim light, neighbor,
or perhaps the truth of our captivity, cool as a winking secret.
They think the city is silent,
but with every step, it tells me its harshness,
like sweat dripping from the body of a shattered tale.
Calmistery.
Is there peace within chaos
that exists between the city and the dream?
And yet, I shall conjure reality into being,
in the cities I've been.
November 17, 2024
Önce bardaksız yalnızca şişe var yaptığı uydurma ışığın üzerinde, sonra kafamı bir an çeviriyorum bu sefer aralarına bir bardak bırakılmış, ışık ile şişenin salatası tastamam tosttaman.
Soruyorum, ortada bırakılmış şey kadar olduğun ve bildiğin sen öyle mi ki bunu da ben istedim, bu, Varsayım üzerine varsayım ürettiğimiz durup düşünmemeyi eskittiğimiz gerçeğimize ne olur?
en az düzeyde karışıklık en az düzeyde silmeyle ilişkilenirken, dikkat başı çeker, adım arası geçiş rahatlığınca.
Sıradan akşamlar tarafından dışlandığının ayırdına vardırıyor seni şu sabah, gölgemsi sis sarmış saate geç kalır o yüzden normal.
bye.
saçma bi şekilde bu şiir ya iki kere yazıldı hatta 3, bi de
seneler önce vardı benzeri o kısmı sildim gari, neyse a harfi burada da onda
değil ama heralde bi zaman akışı mevcut diğeriyle, yenilenmiş versiyon altta
olacak. ya da alt alta tek öykünme
Gözüme birikiyor far
Parlıyor beklenen o anda
Köşede duran çöpü görüyorum, bu koku nasıl bir leşe ait
olmalı die düşünürken biraz ileride içime çekmekten çok hoşlandığım o kokuyu
orada tutmaya çabalarken buluyorum kendimi, işte öyle
2 nefes arası uzuyormesafeler 3 adıma sigsalar saaar pls
Ne çekeceğim içime şimdi
Yalnızca hava kokuyor buralar
Herşeye dönem dönem taktığım gibi mi takıyorum bir sen
fikrine sıkılınca başkası geliyor yerine sonra hiç olmamışsın gibi
unutabiliyorum sen fikri
taki açıkçası bakana kadar telefonuma ve basana kadar
yanlışlıkla a harfine:
oradasın
Unuttum
Artık ne a harfi sende senin kendi s inle.
Bu da yazdıktan aylar sonra ilk defa okuduğum bazı yerlerini anlamadığım ama anlamlandırdığım çünkü anıyı ben yaşadım kumsalda pet şişe topluyorum aslında, o kadar basit.
Kıyıda bir şişe duruyor, ufukta tam güneşin batacağı hizada
uzanıyor öylece parlak boş kapaksız,
kum yok içinde.
Restoranların birinden çaldığım bir diğer çay kaşığı ile
2.coconatın içini bitiriyorum afiyet.
Etrafımda 4 bilemedim 5 köpek 3 bilemedin 4 arkadaş var
Yıkık bir bina arkamızda duruyor, ölmüş bir ağaç gövdesine
dayanıyorum.
Adımı çoktan tagledim elbette.
Ne diyeyse her yere işeme,
köpek miyim ben:
Köpeğim unutulmuş duş içinde.
Unutulmuş düş peşinde de köpek olurum.
kendime yaladığım, sürtündüğüm bir ben kalıyorum kuşların
ardından- kumların farkından
su şişesini çıkarıyorum günün batımına bölüyorum..
b-nazi köpekler agresiftir tatlım
Bazı köpekler değil
Söyleyecekleri güçlü şeyleri olduğunu düşünen insanlar da
vardır
Küçük arabalar da
Bozuk buzdolapları
Herhangi biri olan birşey vardır oralarda arandığını sanan
sen de
Ararsın
tüm cevapsızLar olsa da
Tekrar tekrar
Devam et bağır evet
Neyi tutuyorsan içinde ıslak köpek kuyruğu deymiş gibi
biryerlerine kımıldamadan ıslan öyleyse
Denizlerin farkı ne?
Demiyorum aynılar
Değiyorum birinden diğerine
Belki sen de değiyorsundur diye
köpeği oluyorum yokluğunun
Köpeğim olur muydu?
Ne yaptıysam edemediğim senliği köpek ettim yokluğuna
Duruyorum şimdiyse plansız baktım ki kendim dahi kayıp.
Kıyıda duran şişeyi alıyorum sonrasında deniz yakınlaşmış
oluyor biraz daha
Denizlere bırakmıyorum lafa daldıran ilk nesnemi,
kumsalda olan birbaşka birsenin yanına koyuyorum
Bu kadar basit, atlıyorum senden sene sonrada illa bir sen
diyorum.
Sen köpek ben köpeklerce diziliyorum.
Kendi halinde birini buldunuz
Öyle duruyor burada
Ne uğruduhu belirsiz
Siz şu anda burada onunla miısınız
Siz de öyleyse ne duyduğu belirsiz
Bu halkının içindesiniz
Ne kokular geri getirir sizi ne siz korkarsınız çok smoketan
Şimdi biraz şu koyuyoruz bardağa biraz da karanfil bırakıyoruz içerisine
Ne olduğu belirsiz bir ağrıyı kesiyor bu şu o derken duruyoruz
Şimdi yalnızca sen ve ben varız burada varış yerimizi belirliyor cümlem imlaya imza da hataya saba
Buradayız işte ne diyesi belirsiz
Yuvamızla aynı şeyiz en azından.
5 şubat 2023
Gözüme birikiyor far
Parlıyor beklenmeyen o anda
Köşede duran çöpü görüyorum bu koku nasıl bir leşe ait olmalı düşünüyorum.
çok hoşlandığım başka bi kokuyu orada tutmaya çabalarken
buluyorum kendimi.
2 nefes arası uzuyor mesafeler 3 adıma sığsalarsaaaaaaaa.
iki zıtlık ediyor bir tam.
Ne çekeceğim içime şimdi uzaklaştım oralardan.
Yalnızca hava kokuyor buralar.
Motor sıcak.
Sonra yalnızca çay içerken aklıma geliyorsun.
düşünüyorum ne kötü sarmıştın beni
Sanki hiç olmamış bir ihtimalin gerçekliği
gibi hissetmiştim seni
kabustu bu uyanamadığım
işten değildi gerçek olmazdı.
Unuttum
Artık a harfi alfabede bana kaldı.
(eski bi yazıma döndürüp tekrardan o anda devam ettiğim birşey olmuş bu şimdi okuyunca fark ettim. Çay içerken aklıma geliyor cidden, kötü sarışını hatırlıyorum beni, saramayışını ya da. 2 3 cümle biraz abartı şiir sanatı olmuş, alıkoyamamışım kendimi napıyım romantiğim de eski alışkanlıklar var hala dilimde, yalnız a harfinin bana kalmasına cidden bayıldım )
Gün batımını izlemeye evin üst yokuşunda bulunan sünnet sunset pointe gittim
Dalmışım biseyler düşünüyorum gözüm meğerse ağaçlara atılmış bir viski kartonuna takılmış simsiyah ögh
Güneşe adalara denize dönüyorum tak bir ses çıkıyor oturduğumuz yerden
evet benim dışımda 12 bilmedin 13 kişi daha var güneşi batırmak isteyen
-bir şişe atıyor telefonlarıyla oynaşan gençlerin üstünden- ögh
Bense tetenoz olmuş olabilirim, aklıma o geliyor ardından,
Şimdi ise internetten onu araştırıcam.
goa23
ya durmuyor musunuz
duy duy
"Yapma işte bakma geriye
Belirleme bir noktaDur biraz kendinde düşüncesiz ol biraz kendine,
Bekle arama
Bekleme dur akarken ileri a aaaa
Ama bak yemek geldi yedin bum bum yuh sonra yandakınının tatlısı güm
Ne oldu bitti demeden döndün geri gitti"
Uzanmış çıplak köy evinde goadayım ona da göre
ve kendimi uzun süredir bu kadar seksi hissetmedim yani his denemez buna tam olarak öyle görünüyorum diyelim
Bembeyaz bedenimle buradayım üzerimde şu dağları su damlaları say sayyy
Yağ gibi bedenim yumuşak sıcak
Ve tavanı izliyorum bence,
Aklıma kimse gelmez böyle şekillerde
Kim olsa isterdim burda orda
Yalnızca sen bebeğim daha tanışamadığımız gerçek
Çünkü
Yanımda değilsin şekerim evet tanısam seni tanışsak böyle olmazdı güzelim
Di mi
x
Elimde eşyalar portekiz köy evinden çıkmış yürüyorum
havanın bu sıcaklığına göre pek siyah ve deriyim
deliyim bir nevi yerel moda sektörünce
elimde bahtaniyemsi bir şey taşıyorum yetmez sırf giyiniş tabii
İlerideki patikadan bir motor geliyor uzaktan gayet iyi, sevebiliyorum üstündeki kişiyi
Evet hoş biri, çoğu insan gibi
Köşeyi sönmeden köşe dönmezken o da görüp gülümsüyor bana
Çoğu insan gibi gülümsüyor
bakıyorlar evet bu hint güneşi altında bir bahtaniye tanıdığımdandır eminim.
goa23
4 tekerlekli motor buldum evet
Tüm süreçte de kendimi kötü hissettim tamamNedeni belli
Self sabotajdır bunun ismi güzelim.
Kendini germek bilebileceğindense hadi hadiii
Kaskın çalınıyor hem de onu geri vereceğin günde?
Hadi oku bakalım bu mesajı da nasıl okucaksın merak ediyorum
Özenle hazırlanmış şu masaya bakıyorum.
Şu yan ayağına sıkıştırılmış tütsü duran masaya,
Özenle dizilmiş kolyelerin zincirli olanlarını ayırıyorum,
en çok onlara kahve dökülmüş diye bağırıyor, leş gibi şekerli,
sütsüz nefkafe bu,
o suçsuz aslında ama leş gibililiğiyle değil.
Borudan yapılmış halka olanları iyice silip zincirleri kurutuyorum
köle gibiler elimde
Şu kurutma işlemi bitsin önce bir 1⃣ dizip satıcam onları tanımadıklarıma
40 dolar 50 euro 6000 peso
Ne tutarsa
goa '23
Gözümle görüyorum bunu, bir bulut dağdaki ağaçları bir bir ele geçiriyor
İşimi yapıyorum ama bana kimse para vermiyor
January 9, 2024
sen beş kişiliğinle burada kalmalısın
pozanti ay surat
erke içyükül tümül erse tüfül tezat.
cürmü monokl yerde üstü füzen kezat
hapis renkler fosforlu bayrak
ama şöyle bi uzaktan bakıyoruz da hepsi bir arada güzeldir zambak
kelimeler insandılar krokiler tabak
günün bazı saatlerinde ise hep solumda olur musun çanak bey
artılardan sen beğen güney
ahı sebey
mani düşey
talihsiz akstör hoşnutsuz
seslendirme gibi iç çekişler, dildolar
bumerang gibi dönesi var,
mavi sisin içine sokuyor çkünü
parmağıma basıp orgazm ediyor, yalandan,
monoklunu geri alıyor yerden,
görüş alanından bakırı seçiyor,
ilk özneleştirmelerden kaçınıyor, mümkün ve sürekli bir değişim halinde.
iki düşünce potasına siyah beyaz bilekliklerini sallıyor, peşi sıra birbirine eklenen bir yapı gibi birikiyor tüm kahırlar
şaşkın şehrin aç meydanları üşüşüyor etrafına,
sanırım noluyorsa zihninde, ininde,
hiçbir tıbbi değeri yok yaralarının, belgesel biçimli yazılan saf bir sanatsal yaratım yalnızca.
viyaklamalar, adamotları
açık tutun tanrı aşkına şu gözlerinizi!
seksi ve bedenin bütün keskin hazlarını unutun!
bir rozet dışında çıplak olam bir müfettişe gözyumun,
Kooperatif sistem Kıvılcımı çakıyor!
uyan!
biz insan olanlarızdır,
bir özne ile nesne arasındaki farklılığa dayanırız,
tam ortasıyızdır öznel gerçekliğin,
çıplaki temenni,
dışarılıklı emmi,
oluşa ait olayzi,
sanal berisi,
çok oluşlarızdır çooook.
January 8, 2024
yüzey bürünüyor
" " du düşüşüne
ahıda üzeri izlenen sirille.
yüzümü yüzce gür bir dürtü belirince,
bazılı bilmece içme demedindi ince.
anlak bağırır da baymaz,
ürke ürke tok yok.
hele kapısına penceremsi gölgelettik gibisine oydu,
ancak kendisi de korkut gibi ahbap
gel dadab git babad
bitti kıyısı maslak,
dön
dolaş
var bana da bir daha anlat..
kaygılarımdan kovulduğum gülünesi perşembe şimdi
aldığım edinimlere eklenen benlikler fırfır sıfatları boyuyordu etrafı,
.
çirkin, iyi yanlış, güzel, kötü ve benzer,
soluklaşıyor birer birer
tüm piranalar yerine yeni gerçeklikler beliriyor
olduğu gibi olma sanatı esiyor tavandan, içim rahatlıyor.
tüm bokluklardan kovuluyorum
eeeh bize de bu
2020
January 5, 2024
soy isminin kendisiyim,
kuşlar kadar tutsak havaya,
ben kadar senin
sen kadar keskin
duruyorum orta yerinde kendimin
daha sana ne verebilirim?
bilmediğin kendini buluyorsun bende
daha dinlemeyi öğreneyemen gölgeni karşıma alıp duruyorum
,
tüm gelecek ihtimallerini sıRf sana yapmıyorum
büyü büyünün kendisisin.
asbestin kalbime didik
edilir fikrin çehreme
bir tek en değilsin yanan uzum
şiirler ise deneme.
metin ve haber ilişkisi, cümleleri çarçur etmemeli. yazıların sessizliği.
sanat direnmek, mecra mesajdır; içerik ile biçimin ayrılmazlığında, ani manifesto çiftleşmesi gibi.
sesmerdiveni
mesela duruyorum gezi park ortasında, tabanlarım beton.
3köpek oynaşıyor,
2adam yiyişiyo,
bir kadın alkış.
esen hava ne diye umrumda değil?
ya da kelimenin neresindeyim?
merdivene oturmuş sigara içen çocuk bana bakıyor,
bense duruyorum orta yerinde Taksimin.
sela okunuyor iyi mi gece ile sabahın arası düş çıkmazı,
kalkıyorum, eve yürümeye diye varım.
Oh Lord, Don't Fascinate Me
i drink milk every day
