April 6, 2009

-


gıdıklanmış bir tablodan fırlayıp yanıma gelmiş gibiydi.saat daha sabahın beşiydi.elleri çok pisti.dolaptan bir bardak doğal maden suyu aldığı gibi banyoya girdi.biraz orda oyalanıp panikle yanıma geri döndü.
-"takip ediliyor olabilir miyim?"dedi.gözleri yerinden fırlamıycaktı aslında.o sadece kendini korkmuş gösterebilmek için baya açıyordu göz kapaklarını.saat daha sabahın beşiydi.
sigara paketine atladı ve bir sigara yaktı.hızlı duman alışlarından sonra boğazı kötü olmuş olmalı ki bana çaktırmadan öksürdü biraz.
odaya panikle doldurduktan sonra hafiften sakinleşir gibi oldu ve tam o sırada telefonu çaldı.yerinden hopladı ve telefonu bana doğru fırlattı.
ben:
-"alo?"
arayan kişi:
-"alo."
ben:
-"evet?"
arayan kişi:
-"anlamadım?"
ben:
-"neyi?"
arayan kişi:
-"kiminle görüşüyorum?"
ben:
-"benimle"
arayan kişi:
-"tamam."
(ve telefonu kapatır.)
bana bakmaya başlamıştı.endişeliydi.ellerinin titrediğini görmeme izin vermiyordu ama ben görmüştüm.
-"kim?kimm?ne dedi?nee?"diye bağırmaya başladı.sakince doğan güneşe çevirdim kafamı.perdeyi araladım.benim bu hareketlerim karşısında daha da bir endişeliydi şimdi.ona döndüm ve biraz baktım.
-"bilmem,söylemedi."
sinirlenmişti.korkuyla doluydu.iliklerine kadar titrediğini hissedebiliyordum.
oda da bir o yana bir bu yana gidip gelmeye başladı.artık sınırı aşmıştı.meraklandırmıştı.ve saat sabahın altısıydı.
-"ne oldu be adam?"
-"sadece biraz şüpheli yaklaşıyorum herşeye."
-"mesela nelere?"
-"kitaplara,filmlere,hayallere yani bütün yaşama."dedi biraz duraksadı ve kitaplığıma ilerledi.saçmalıyordu ve gerçektende ürkmüştü.
kitap isimlerine bakmaya başladı.teker teker alıp,yerlerin koydu.bişey arıyo gibiydi ama aramadığıda belliydi.
onu bir kadın geçen gecelerde epey korkutmuştu anlaşılan.
güneşin turuncu ışığı odayı istila etmişti.bir de havada fransızca müzikler çalan radyodan gelen cızırtı vardı.
bir kaç raporla ilgilendim.radyonun sesini kıstım bir de.hala anlamsız kuramlarıyla odanın bir köşesine çömelmiş beni izliyordu.
-"en son hangi kitabı okudun ki?"dedim.narince döndü ve
-"neden?ben kitap okumam."
saat sabahın yedisiydi.ofisten çıktım ve güneşi dışarıda izledim.

i drink milk every day