November 13, 2009

Mesi(dört)

yeterince yenilebilir bir lokma gibiydi elindeki,ama adeta yiyemiyecek gibi gözlerini korkulu bir biçimde ona dikmiş kaşlarını havaya kaldırmıştı.çatalı indirdi.bir nefes aldı.karşısında duran kızın gözlerine baktı;
-"ya sen?"dedi.
karşısındaki kız şimdi düşüncelere dalmıştı.sanki ona okyanusun kaç metre derin olduğu türde zor bir soru sorulmuşcasına düşündü.
-"muhtemelen ben de yiyemezdim."dedi kız.karşısındaki gülümsedi.suyundan bir yudum aldı ve gün içerisinde o masaya oturmuş kişilerin hepsinin izi olan masaya baktı durdu.elleri bacaklarının üstünde bacakları ise onunkilerin arasındaydı.
kız biraz telaşla izliyordu karşısındakini,lokmasını sayıyor ve her lokmada 'eh biraz daha hızlı' dercesine gözlerine bakıp onu rahatsız ediyordu.kafasını yan masaya çevirip biraz onları rahatsız etmeye koyuldu.
yan masada iki yaşlı insanla-biri kadın diğeri erkek-bir 'genç' çocuk oturuyordu.çocuğu izlemeye başladı.bembeyaz teni vardı.güldüğünde dişlerinin beyazlığı bardaklardan etrafa yayılıp ışığa yardımcı olacak şekilde bir parlaklık yayıyordu ve gözleri yemyeşildi.ellerinin titrekliği gözünden kaçmamıştı ama-ve de güzellikleri.çocuk bardağını eline alarak izlendiğini farkettiğini kıza belli edercesine içiceğini içme süresince onun gözlerine baktı.-çocuk gerçektende pamuk gibiydi.
kız hiç kendini bozmadan masayı ve çocuğun hareketlerini izlemeye devam etti.epeyce sıkılmış olması onun böyle saçma şeyler yapmasını masum gösterip,yaptığı işi kesmemesini sağlamaktaydı.
çocuğun yanındaki iki yaşlı insandan biri-kadın-çocuğa hep onu üzecek şeyler söylüyordu ki kadın ağzını açtığında çocuğun yüzü hemen dümdüz olup matlaşıyordu.ama allahtan diğer insan-adam-onun neşesini yerine getirmeyi iyi biliyor gibiydi.
kız önüne döndü.o hala yemeğini bitirmemişti.
-"daha ne kadar?"dedi.
-"bir kaç lokmam daha var,ve de bir tane de sigaram."
kız çocuğa döndü ve gözleri öpüştü.çocuk yavaşça ve sakin bir şekilde ayağa kalkıp,kızın yanından geçti,kız da onu izlemekteydi,ve tuvalete doğru ilerledi.
kız hafiften sola doğru eğilip onun arkasına doğru gözlerini dikti,düşündü;
*tuvalete varmaya bir kaç adımı vardı.saçlarını düzeltti ve içeri daldı.çocuk onu orada,öylece bekliyordu.
-"hey"dedi kız.çocuk suyu açıp ellerini yıkamaya başladı.
-"hey,naber?"
kız biraz panikledi ama bozuntuya vermemesi gerekirdi.
-"yemeğimi yedim"dedi.
-"iyi yaptın,seni dışarıda bekliyorum."
ve çocuk çıktı.
kız masasına gidip-ki çoktan kurmuştu bile;
-"acilen gitmeliyim"dedi.o şaşkındı.anlayamadı.
-"nereye?daha sigaramı içmedim"
kız aldırış etmeden eşyalarını alıp onun gözlerine baktı.
-"niye gidiyorsun,noldu?"dedi yine o.
-"benden bu kadar,seni terk ediyorum."dedi ve arkasını döndü,hızlı adımlarla kapıya yöneldi.çocuğun masasındaki iki yaşlı insan-kadınla adam-ona bakıyorlardı.kız bir an tedirgin olduktan sonra sanki onlarla hiç bi alakası yokmuş gibi kapıdan çıktı.çocuk gerçektende bu soğuk havada,dışarıda onu bekliyordu.
çocuk gülümsedi.motoru göstererek;
-"hadi"dedi.kız hemen arkasına atladı ve rüzgar saçlarını okşadı.unutulmuş bi sokaktaki eskimiş bi ağacın dibine geldiklerinde,kız,gözlerini açtı.ilk defa çok mutlu olduğunu anladı.garip bir yer,farklı insan,konuşulacak çok şey ve gecenin sisinden mırıltılar.
çocuk motorunun gözünden bir battaniye çıkartıp ağacın dibine serdi.
gözleri çok ilgi çekiciydi.
oturdular.
cildide mis gibi ve parlaktı,beyazdı.çocuk önce biraz kendinden bahsetti sonra da sadece kızı dinledi.kız ilişkisinin yeni bittiğinden,sevgilisinden daha biraz önce ayrıldığından bahsetmek isterdi ama o konulara hiç girmeden masum yalanlarla,biraz süslü cümlelerle hayattaki amaçlarına hiç değinmeden günlük yaşantısından bilgiler verip,şirin bir şekilde konuyu kapattı.hava epey soğumuştu.
çocuk motoru göstererek;
-"bize gidelim mi?"dedi.kız da olur dercesine başını sallayıp ayağa kalktı.*
..
-"hey!beni dinlemiyor musun sen?"dedi kızın karşısında oturan kişi.kız bi anda kafasını sallayıp gözünü tuvaletin kapısından aldı ve ona getirdi.
-"ne dedin?bişey düşünüyordum?"
-"hadi bize gidelim"diye tekrarladı.o sırada çocuk kapıdan çıktı ve kıza hiç bakmadan masasına oturdu.kız onun kalbini çok kırmış olduğunu düşünüp baya üzüldü.gitmesi gerekirdi,çocuk orda onu kimbilir kaç dakika beklemişti.şimdi kimbilir benim hakkımda ne kötü düşünüyordur diye kendini yedi bitirdi.
-"tamam"dedi kız.ayağa kalktı ve çeketini giydi.o çoktan ilerlemeye başlamıştı.kızda arkasından hem onu takip ediyor hem de izliyordu.son bir kez çocuğa bakmak için arkasını döndü ve çocuk da ona bakıyordu.ağlamak geldi içinden-hüngür hüngür.o sırada garsonlardan biri Mesi'ye çarptı.
-"pardon bayan"dedi.kız da fazla aldırış etmeden Mesi'nin kolundan tuttu dışarı çıkarttı.
Mesi gülümseyerek kızın suratına bakıyordu.
soğuk içlerine işlemişti ve kız Mesinin elini bırakmak istemiyordu.
çocuğu düşündü.

i drink milk every day