May 13, 2009

aman allahım

-"o bir şizofren!"dedi sarışın.
-"altta olan mı,üstte olan mı?"diye karşılık verdi,bağırarak,esmer.
olay dışarıdan izleyenlerin epeyce kafasını karıştırmıştı.
...
(5saat önce)
herşey güneşin biraz da olsun farklı yerden doğmasıyla başlamıştı.ama konu o değildi.konu farklı insanların bir arada yaşamaya meğilli olmaları da değildi.konu;ormandan geçerken hep en sıkıcı şarkıları kulağınıza fısıldayan ve göletin yanındaki kulübede yaşayan hayvan sapığı kızılın nasılda suç üstü yakalanmış olduğuydu.saatleri sayılıydı ve daha hiç birşeyden haberi yoktu.uyandı ve kendine doğadan topladığı farklı çeşit otlarla sıcak bir çay yaptı.kızıl bunları yaparken bu sıralarda ondan ç
oook uzaklarda olan sarışın ve esmer kütüphaneye gitmekteydi.
..
kapıdan yavaşça girerler ve kütüphane müdürü iki safı orda görünce;
-"okumanın sihirli dünyasına hoşgeldiniz!!"diye bağırır.sarışın ve esmer onu hiç takmadan çizgi roman bölümüne ilerlerler.müdür tepkisiz bir biçimde yaptığı işi yapmaya devam eder.
-"ne alıcaz?"der sarışın.
-"bu sefer hayvanlarla ilgili bişey alalım."der esmer.
-"zekice bir düşünce!"
esmer güzel bir tane bulur ve sarışına uzatır.
'Gölette Boğulan Tavuk Gagası'
-"şahane bir isim"der sarışın ve kütüpane görevlisine görünmeden ordan sıvışırlar.bu çizgi roman;kümesten kaçan tavuğun kötü yollara düşmesi ve ardından susayıp bir göletten tam su içecekken ayağının yerdeki taşa takılıp suya düşmesiyle beraber boğulmasını anlatmaktadır.tek bölümlük dev bir yapıt.sarışın ve esmer çizgi romanın adından etkilenip onu göletin yanındaki herhangi bir ağacın altında okumaya karar verirler.
-"evet,gölete gidelim,evet evet"der biraz da olsun sarışından daha fazla kafası çalışan esmer.ve sarışın kafasını sallayıp onaylar.giderken yanlarında;
  • altalarına sermek için bahtaniye
  • biraz abur cubur ve kola
  • volkmen
  • kamera
alırlar.ve göletin yolunu tutarlar.planları kusursuz bir şekilde çalışır ve tam da istedikleri gibi gölete çok yakın altı gölge olan bir ağaç bulup hemencecik altına çökerler.saat daha 02.00pm sularındadır.okumaya başlarlar;tavuk Sujo kümese girer.bir kaç arkadaşıyla tartışır ve oraya hiç de uygun olmadığını anlar.kaçmayı planlar.kaçar da hatta.geceleri yaşadığı bir kaç terbiyesiz sorun onu çok üzer ve göletin yanına gider...su içer...düşer..falan filan..
esmer bi anda parlar;
-"amaaan,ne de sıkıcıymış!"
sarışın özünde çok beğenir.çok etkilenir.üzülür bile ölen tavuk Sujo adına.ama sarışın zaten aptallığını tıpkı boynundan sarkan bir kolye gibi taşıdığı için,beğenmesini çok iyi anlar esmer.sarışın gururludur.o kolye ona çok yakışır çünkü.neyse.
esmer yine parlar;
-"ammmaan baya da sıkıcıymış"der.bu sefer biraz daha kısık sesle.biraz durup kola içerler ve bu sırada da kulaklıkları kulaklarındadır.volkmen onların bu sıkıcı çizgi romanın yarattığı mutsuzluk durumundan kolay kurtarır.saat 04.00pm sularına gelmek üzeredir.sarışın ve esmer birazdan başlarına gelicek psikolojik çöküntülü olaydan habersizdirler.yürüyüş yapmaya karar verirler ve sarışın kamerasını da yanında götürür.
yürüler,yürürler,ağaçları kameraya alırlar,bir kaç hayvanla karşılaşırlar ki tam o sırada volkmenlerinin şarjı biter.
sarışın;
-"tüh tüh napıcaz şimdi!"
esmer üzülür ama çok belli etmez.şimdi sadece birbirlerinin ve doğanın sesini dinlemek zorunda olduklarını anlarlar.katlanmak zorundadırlar.saat 05.00pm sularını gösterdiği anlarda,göletin tam da yanındadılar.ve uzaktan biraz garip olan sesleri duyup susarlar.ilerilere doğru bakan esmer biraz duraksayıp sarışına 'gel,gel'dercesine elinle hareketler yapar.
ilerler ve sarışın donup kalır.esmer de kıpırsayamaz tabii.
bir adamın,onların bahtaniyesinin üstünde,ceylanla aşk yaptığını görmesinler mi!işte bu adamda
ormandan geçerken hep en sıkıcı şarkıları kulağınıza fısıldayan ve göletin yanındaki kulübede yaşayan hayvan sapığı kızıldır aslında.
sarışın çekmeye devam eder ve;
-"o bir şizofren!"diye bağırır.
-"altta olan mı,üstte olan mı?"diye karşılık verir,bağırarak,esmer.
....

i drink milk every day