orada bölünmediler, oradan komple buraya geldiler. dedi
January 2, 2024
defterden, pokhara, cheng etkisi, editsiz, 2023
öz sevgi sokağa karışınca;
çizilen kurgu bandı v büyükten de büyük algı, başkaya bağlanmaz.
Absulüt 0 v self aşk, bölgeleri birbirine parça parça bağlar, defteri bana vermedi en nihayetinde it.
sen beş kahvenin yanında kıranç coconut krekerini yiyorsundur,( acaba bu özelde düelttiğim disleksik hatalarımı bıraksam mı?)
üstünde sütyen yoktur,
yanındaki belirsiz bir coşku,
geri dönüş enerjisi toplanır başında sis duman, istemediğin her şeydir o zaman zaman
üflersin dumanı eder 3 çomar, v bildiğin hiçlik- özlemediğin benlik.
metalikliğin klasik akışında kalbim soğuk, dağ sanarsın yakından, donunu mandallamayı da unutma.
işte durum tam da bu, kristalleşmiş kişi akımında
sistem kendini kontrole salarsa, hisleri tuttuğun kapta boşalmalar sonuçlanır zzzamanla.
cevap ise her zaman senin geçmişin v şimdinde yarattığın geleceğine b
ü
r
ü
n
ür.
iyisi mi doğaya bağla kendini
der herald büyükler,
doğaya sor sorunu
doğa boşlasa da vereceği doğumu.
örnek: toplu sevgi akımı
değişimin alanı
toplamın çıkarımı
saçmaladıkça doğallaşan senle, genle, denk
sertleştikçe beliren diğer senlerde
oldukça vardığın vardıkça çıktığın yollarsındır işin ucunda.
yanında olmasını istediğin kadar olacağın 72 sayfa kağıt parçasına
yazılan yazılar çizilen şeyler
cevaplanamayan sorularsındır.
sana kelime biriktirmen talep edilirken, sonunda kaçtığın tüm kelimelersindir.
ya yazacak bilgisayar olsaydı yanında? çalışan ve senin..
nelerin tersini yapıyorum?
orada nelere ihtiyacın var?
nitrojenle yıka çerileri
fresh tane birikirken geri..
sonra bir anda;
elinde zinciri ile adam yaya yolunu yalarcasına geçiyor önce,
sonra bir motorun önüne seriyor elinde sımsıkı tuttuğu paslı zinciri, evet evet,
gölün gölgesi betona çalıyor,
kokusu tütülmüş leş zindanı..
bu şapka da kayıp, küpenin sol teki, burnumdaki,
köprü yerli yerinde altı ve üstü ile,
şimdilik,
merdivenler eğilmiş düşmüş falan ama boyalar var boya hep olur.
çöpler ve kartonlarca, birkaç adet benden duruyor etrafta.
eklemediklerim kaka kahvesi, seçtiklerim gök mavisi,
umrumdışı temellere atılıyor derinden alçalan basamak perisi,
yazım efendisi: dijital.
January 1, 2024
|
18 Ara 2023 Pzt 21:58 | ![]() ![]() ![]() | |||
|
December 31, 2023
evin her yerinde fotoğraf makinaları duruyor,
filme alası nerede gelir bu anları şu insanın,
ipil ipil geçmişim kapkara bir kusmuk, geleceğim de saydam ama umurumda değil,
balık söylüyorum, seneler önce yemediğim bir diğer şeysin evet sen sen,
sevebileceğim türden bir parça başlar gibi oluyor, duygusal ya, kabuğumsu beğenimden çıkamayıp geçiyorum o parçayı, yeterince melankolik değil,
bana hiç bir şey senin var olmayan tadını veremiyor sevgilim, yoksun, hiç olmadın, daha değil.
kabuklanış devam, laçkalaşma nizahi,
inziharı ruhum, köpek horlaması ve kırmızı şarap dişleri
yo yo yo underground bizdik hani?
intiman intibayı düş haşla, kurguladığım yaşamım yazılara has bir muamma.
dur düşleme abicim dur aslama kendini.
mantıkdışılık umursamaz, para yok işte arkadaş, para hiç olmadı, daha değil.
manyatiksel hislerle çekiyorum sizi kendime,
siziizzi seviyorum, diyorum ancak, ölüyorsunuz bir bir.
olunma olupbiten olurlamadır her şey, olma yokluğun sebebi anti-olumlama, manzum mahsum devam eder içim mansoon.
I've been a fool to let it out that way
And it will keep on coming back
A fool gets laughed at
And I'll go on and on and on
Letting it out when the feeling's strong
I wonder who in this single thing
Made this night and it's ugly dreams"
defterden, bunları yazacak vaktim var ancak aslında halim yokken:
organlarım içime eriyor, kargaşanın tepesindeyim,
nefesim sensiz rüzgar,
yüzümün ötesiyim,
zihnim alev ve tek dostum o ateş, alın dostlar geliyor deli fişek,
tüm söylenecek kelimeler yutuk burada,
kesin olan teş şey yarattığım bu aşk ona buna,
aykuşu vızıltısı ardında çiğ dünyamın baş taşı taşınıyor bir yukarı bir aşşağaya,
çirkinliği yok etmke uğruna herşey güzel olmaz bana, sana
deli bir volkan ya da
vücutlaşmış terör kapıda.
toplanan tüm anahtarları içine gömüyorum belirsiz varlığımın,
kapının kendisi yapıyorum kendin,
önce onu açmak için
beni yemelisiniz
ama beni yerseniz küçülür o açlık geçmek istemezsiniz,
susarsan sen, ucu patlar aman içme o sıvıdan!
böyle bitmeseydi, başka bir son daha sonra eklerim, : )
yeşil çay içiyorum, derecesi 60
hayır kurabiye yok elimde
sonra şarap koyuyorum, bekletiyorum, diğer türlü bok gibi.
kavanozda kurabiye ezmesi var, annem sabah aldı, severim diiyee.
su içmeyi unutuyorum.
cidden bok var gibi, kremasını yiyorum şu kurabiyenin, severim de gereksiz diye anneme veriyorum büyük kısmını, her şey gereksizdir bazen.
beni yalnız bırakın.
beni yalnız bırakmalarını istemem bu defa onlara yük olmuyor.
üzgünüm çünkü.
üzgün olmak aslında kolay değil.
olmak kolay değil, varmak kolay değil.
televizyonu bir laptop a bağlı bırakıyor babam türkçe film açıp, gizliyorum ilgimi, umurum yalnızca işin türk'çeliğine kayıyor da, sarıyor işte.
harddisklerimin kablosu kayıp,
biliyorum evin bir yerindeler, asla pes etmiyorum, ancak bir süre de olsa;
3 adet hardiskime bakamıyorum,
göremiyorum çektiğim fotoğraflarını işte bahsi geçen, sensin Murat ablacım,
sen ne güzel biriydin,
ne güzel beslemiştin beni ne güzel besledin hepimizi.
kelimeler basit kalınca, içi doluyor varlığının,
kabloyu bulup gözlerine bakınca susuyor tüm harfler.
günler önce,
sen kendini asmadan tam bir gün önce,
seni ayak üstülediğimi cidden bu kurabiye ezmesi kavanozuna kapatmak istiyorum bir süre,
kaldırmak istiyorum,
turşulansın son anımız,
sen nasılsın gülüm?
diyemiyorum, ya da en kötüsü dedim de cevabını hatırlamıyorum,
araç bekliyor kapıda o anda, sokak dar bilmem ne, arkadaşım var içinde,
arkadan kornalar zati bip bipte, Arkadaş da benim işimi görmek için ayakta sabahtan beri onu bekletmemek için seni şeffaflıyorum,
aslında şanslıyım seni son gününde gören biri oluyorum anacım,
uğradığım evdesin ne güzel, bense yıllardır görmediğim gibi seni, yine bakmayı es geçiyorum yüzüne doya doya, yerine saniye veriyorum sana, bir bakış hatırlıyorum, ters ışık, arka pencerede beni bekelyen minibüs ve sendin parlaklığınla karşımda, yüzün gül, içindir zulüm.
insan bilemiyor ve bilmeli mi? gördüğü insanın ölme hitimalini, evet hitimal. bilindik kelimeleri alın benden.
şimdi ise yeşil çay içiyorum,
ağzım burnum kurabiye ve cidden umurumda değil yenmiş tırnaklarım, kambur sırtım, ne hikmetse dibi gelmiş saçlarım falan.
dün gelmişliğim manisaya dün gömmüşlüğümüz seni
bir gün önce içmişliğin her şeyi, sikmişliğin, iğrençliğimiz,
dirençliğin, herşeyin, herşeyimiz, her şeydin ya işte,
son defa
mama
30.12.23
defterden, anlık, 2023, Pokhara (okuması zor):
sohbetteyim sokak başı, dükkan girişi yakalıyor biri beni sohbet hala akışta ışıklar ilk yandığında belirdiğinden midir nedir?
Şok içinde gerçeği söylüyorum sana. Tatlı ayım.
Annapurna base kampında, aynen tepede 4130 metre kafasındayım genel gezegenin, kafada, yani tshirt olarak konuşuyorsun, şayet bugün, sırf bu.
yok da olduğum tek yer göl şehrimsin,
en dar barı,
en ucuz içkisi,
en karanlık sokağı;
en bilindik ben beğenisi,
yok tepe mepe olay sadece google map'de yalınlık.
" " 'LE olumlama.
" " 'den fotoğraft
" " 'tir sayaç
" " aşk.
Ne hikmetse yine birikiyor mum ışığı geceye,
geçen motorlar kornasız düşlerinde beliyor tüm terkedilen aşklar: bu sefer yok gitmek bir yere.
olanla varlığın varlıkla olumlamalarının temeli bir roller koster değil de ne?
yanıma uğrayan köpeklerce,
köpek olmaktan aciz heriflerce,
kırmızı ışığı anlamayanlarca,
yetiyin bilmeyenlerce, (cidden yetiyinden başka kelime yazmış olmamamca)
ya da kelimleri sevmeyenler de ne?
kelimeleri bilmeyenler,
yağmurluğu ters giyip, keaneti görenler, tavuğa horoz yedirenler, yumurlaarı yutup geçenler,
ve anatharı ters verenler, spreyi dert geçenler,
spreyi dert geçmek de ne lan dümbelek (bunu o anda yazmış olmamı mantıklı buldum çünkü o cümle o anda bile mantıksız olmalı) DÜMBELEK : ) Cheng içiyordum ve litrelerce.
Telefonumu almadığım gerçeği ile botumun tabanını takmadığım gerçeği arasında kurduğum köprüde bekleyen ay taşı var inanır mısın o da ............ ve yine o tireye ihtiyacım yoktu aslında.
yeni lavet (?) acaba ihtiyacı olunmayan yerlerde tire kullanmam mı?
yanıma yazı yazmak için getirdiğim ama 2. ayda bozulan minik notebook/pc'imsi de olduğu gibi nokra yerine "-" tireyi daha kolay yaptığım için nokta vb şeylerin hepsi yerine tire kullanmama benzese de (nerede tire yaptım bu yazıda defterde göremesem de )
bu hayıtr, bu yalnızca anlamsız bir hata.
neyse geç bu boş yapları, sirhanım, bileğimdeki ay taşlarımın beyazlığı veyahut içtiğin chengin beyazlığı
yanıltmasın düşlerini,
onlar seni bekliyorlar,
kurulmak için,
kurgulamak en nihayetinde önce düşlerin haklı durup beklenendense burada sen kesiyorsun.
: )
December 25, 2023
telefondan:
Saat öğlene varıyor. Bin korna 7 inek geçiyor.
şunu bir fikir olrak alıyorum ve nesnenin halini soruyorum sana?
-akışkan falan mı?
yok diyorsun taş tahta
nesne içeri giriyor- nesne içeriden çıkıyor
kendisi ise konumsuzluk, işler türeyimsel.
mutlaklık da var ama ben genelde konuyu değiştiriyorum.
sanırım tek amacım şiir yazmak hakkında ya da öyle sanıyorum,
zaten herşey kendisi olarak durmaz mı, biçimlerini bir şekilde aldıklarından sonra?
-mmm enteresan
-evet öyle
-suyun içinde gibi hissediyorum
iki biçim ise elbette kendine senden yakın,
iki içim..
onlar yalnız değil güzel..
cümledeki kelimler gibi ama dilin ötesinde bir ilişki
içimde
içinden.
ben de işte genelde analog, ama tam şu anda dijital, rüyamda kalemler yazmıyor kakalok-antijital.
kafa data o da takip ettiğim birbirinden farklı akışlarda hiç susmayan yalnızC bir söylemi sürekli ardarda üretme eğilimi,
link link
en çoksa nesneleri mesela seninkiler ise farklı uskundur iyi tanım.
suskundur anım.
sus.
bizi mahvetttilerrrr proje yazılır falan ama,
burcum da başak diye diye,
maffetttiler mah
projeler yazılır,
akıl birliği ile de;
güçlü, hoia giden, alışılagelmiş bir dövmde de yok kimsenin bir yerinde,
en başından kültürçivit olmasa da ille de fon fon fon,
diyor kırmızı simli kalemi ile telefon ekranına bakan birisi yazıyor,
"dalgaya inerim, sizle de yürürüm1"
eh işte köprüye de Melis O VE S
üstü yay
ben küçüklükten beri
kelimeler ve seslerrrrrrrrrrrrrrrrrr
ben de çizerken yazı,
ana iyi dedin gı
şiirin paylaşılması ise;tık.
December 21, 2023
defterden2019;
biri var araştırıyor,
işi zoor,
kendini arıyor.
sabahları erken kalkmıyor
v
e
yatağın hep solunda uyuyor.
kareli defterleri sevmez ama genelde kendisini onlardan birini kullanırken yakalıyor/buluyor.
biri var araştırıyor.
işi zr, kendisi kayıp.
ertelemeye yatkın ve donuk.
geceleri geç uyuyor
v
e
yatağa hep yalnız yatıyor.
_____________________________________________
me to much melankoli yaaa
hehe : )
editsiz.
sayfayı çevirdim ki bitmemiş, devam:
_____________________________
biri araştırıyor.
uzay mı daha uzak sen mi?
engebeli kalp çıkmazı adı,
tadı durmuş ses çomarı,
itin öncüsü,
sinek gibi vızlı.
biri araştırıyor,
daha kumlar tepesinde,
gözleri kısık kokusu iprem.
uzay mı daha içimde yoksa sen mi?
kahkaha dolanbazı,
ip üstünde 3 sekme,
söyle!
biri araştırıyor,
zakkumu, kederi, ıspanaklı böreği (sonuncuyu şimdi ekledim hehe 2023)
sanrısı ezberi,
kıdemli acemi.
Biri araştırıyor,
alacağı nefes isimsiz,
çevresi belirgin şeffaf,
ama pek değil içten dıştan,
kendisi mi daha az gerçek artık,
yoksa onlar mı?
sesler kulağında tutsak bir odaya, duvarları kaygan, kapısı damdan.
biri var araştırıyor,
ölüm daha uğramıyor ona da.
ısrarı, sahte.
_____
eyvah yarım : (
defterden2017
geçmişim büyük bir ölü,
içinde kan olmayacak kadar renksiz,
belirsizdir arzu hisleri,
ne hayal kursam veremez seni,
vermez seni,
içim içime büzüşüyor,
kuyu oluyor bedenim, attığın taşın sesinin yankılanmadığı,
duyguları ise yüz gölgesinde gizlidir.
-------------------
Bu cidden çok kötü şöyle deneyelim, bakalım kurtarabilecek miyim
--------------------
geçmişim büyük ölü bir kuş,
içinde kan olmayacak kadar renksiz rotasında etrafında dönüyor,
belirsizdir arzu hisleri sesleniyor vikvik,
ne hayal kursam veremez seni bana bu kuş,
vermez seni bilirim o beni istiyor,
pençesindeyim, ama yine de kanım akmıyor,
şeffaftır bedenim.
içim içime büzüşüyor sonra,
kuş bunu izliyor,
bana olan herşey sanki hoşuna gidiyor,
attığın taşın sesinin yankılanmadığı bir kuyu oluyor şimdim,
duvarları yumuşak,
sanki el yapımı saten yorgan,
içine aldığım insanların ise duyguları yüz gölgesinde gizlidir.
zorla yaşatmayı bıraktığım kuşun yuvası yaptığım kuyunun yüz gölgelerinde..
_______________________________________________
gibi bişey mesela,
hızlı bir edit oldu buna geri dönücem.
December 20, 2023
en güzel yerinde oturmuşum tiflisim
aklım sen
teninin kokusunu sevmesem desem dahi boğamak istiyorum genzimi,
leş bir sevişme sonrası hiç fena değildi terin tenime,
havada dağlardan gelen nemlerle, nefesini çektim içime.
yapışmak cizmine, en çok da yapışmayı sevdim pipine.
sanki tek sıcak senmişsin gibi soğumuş bedenimi sende yakmak, evet bu biraz romantikti,
aldırmadım.
Sonra biri karşı kapıdan çıkıp ışın gibi ışıtılmış yorgan getiriyor bacaklarıma inanır mısın?
şu andayız, hayal puuufff.
gözleri mavi gülüşü şık,
evet ama senin de gülüşünün cidden hastasıydım,
salaklığını örterdi kimisi,
kimisi sırf benim salaklığıma gülerdin.
Arkamda binlerce yıllık kilise, karşımda kalesi şehrin,
önemi yok
çünkü ne onu ne de seni bebeğim!
ayıkıyorum gerçeği,
ne seni ne onu şekerim.
yalnızca kendimi
Yalnızca kendim
isterim etmek şeffaf biraz cam biraz da düş gölgesi.
yalnızca yalnız
beni.
özellikle geceleyin.
27 sept 2023
ale ge-orici kangrenleşmiş doğa imgeleriyle ahlaki açıklamaları yan yana diziyor,
peki ya bugünün bombardımanları da vincinin ütopik öngörüsünün diyalektik antitezleri midir?
felsefendeki aşkın öğenin ayaklarının yere basması için doğadan öte sanata dönüyor usta,
biz 112 tl peynire vermeme peşindeyiz, Balıkesirmışmiş,
Ve anneminse canı televizyonun önündeki sehpanın üstüne çıkarttığı çorapları bırakmak çekiyor işte laf söylediği bana max 37 saat önce
Sonra bağırıyor öteye doğru, aferim oğlum çok cesur
Aferim ona tabaklardan hiç korkma ZZZ
Geçmiş ile şimdinin yan yana getirildiği karelerin algılanmasını sağlayan tanıma'nın şok'u elektrik gibidir,
bu şokvarilik bilinçli algı düzleminde taklit edilip çoğaltılır.
aşk gibi bişey yaşanır.
ya da bol sesli inşaat.
bilişsel patlayıcılık aktif aksiyon içerir,
anarşit'sçe kesik kesik,
dindışı parçalarıyla bombardımanda.
ömür boyu bıçak yapacak biri geliyor aklıma, kuşbaz,
10-17 tansiyon,
sarımsağından ekonomisi, tıpkı annem gibi,
koca bir e harfi,
biraz eskimiş küp şeker var elinde,
midyelerimi kırdın diye kandırıyor Venüs beni.
Pasajların gözle görülür teorik armatürü, bir rüya alemi olarak seküler, sosyo-psikolojik bir modernlik teorisi ve devrimdi,
sınıf bilinciyle aynı anlamı delen bu rüyadan kolektif uyanış anlayışı ya bir de hani,
evet evet bu formülasyonlar zati sık sık karşılaştığımız şeyler,
hı hı evet,
ana argüman ise tersine kapitalizm döneminde sanayileşmenin toplumsal dünyada bir yeniden-büyülenme yarattığı ve bunun aracılığıla, mitik güçleri yeniden harekete geçirdiği yönünde.
bölünde bölünmede ölünme.
Görgüsüzün pızığı,
Roman rakamlarıyla anılan dünya savaşları,
Tesadüfleri ihtimallere dahil etmek delilik de yaratırdı,
Salatalığın yeşil hali avucuna da dikelirdi,
Yolun kenarındaki tavuk ayağıyla poşeti de itelerdi,
Ateş böcekleri göle karışırken yanımda kalmanı da isterdim,
Jung petrol,
Tüy denoru,
December 18, 2023
elektriksel hislerim
geceleyin karanlık bizi takip eder yine,
canavarlar ve kuşlar dolaşır ortalıkta,
yüzüm hüzne çok müsait ya,
bende hüzünlenirim bir kaç dakika.
alt katta komşum yok.
rahatım epeyce,
sevişme sesssssslerinden uzak,
üst katta yok.
kokusu berbat.
yüzüm hüzne çok müsait ya,
yıkarken akıttım gözlerimi, kirpiklerimi.
havada uçan bir kaç kitapla karşılaştım.
göç ediyorlarmışmış,
nie? dedim.
nireye? dedim.
tozlanmış sayfalarını ve kapaklarını sallayarak,
sıkıldık. dediler.
oysaki oysaki.....
sadece ben ve o.
biraz büktüm dudağımı,
birkaç saniye,
kitaplar uzaklaşırken buralardan.
yalandan üzüldüm aslında,
okudum ben onları ne de olsa.
şimdi rol yapma zamanı değil.
canavarlar paçalarıma yapıştı.
elektriksel hislerim uyuya kalmış.
nerden bilecektim ki;
geleceğin içinde yaşadığımızı.
soramazdım bunu.
ama neyse ki bu gün ay saklı gününde.
yüzüm hüzne çok müsait ya hani,
onun için zaten,
tüm bu düzülmelerim;
yüzmeyi bilmeyen balıklar için.
tüh tüh
çok hüzünlü.
di mi?
köpekten çıkan durumda ulusal uluma
gözlemliyorum bi bir kabsam anlamamam anlamsız bilmemem yabancı.
kalbimin atışı veya kolumdaki siyahbeyaz bileklikler ya da çantasını karıştıran biri
sokaktan duyulan bilmediğim dilden dua tabikli düdüklü sesine karışıyor
kuşlar burada da kuş
bazen mavi
orada da yeşildi
açlık ise anlık bişeydir sonra kabulleniş gelir
salakla salak oldum ama bırakıyorum salaklık salaklara kalsın
tam düşünmeden olucam diyorum
bişey hanım falan bey başıma dikiliyor,
yok istemiyorum teşekkürler. namaste.
d-ölmedin de tuhaf bir şekilde,
tansaş torbası pencereye takılmış duruyor istemsizce ses tos ses tiz iz toz
istihdam istisnam yaratmaaaa
vergine vereyim sus bağırma fişini kesiyim
güvenir güvenal estetik satan kadar batan da çıkar
sikke sikke öderiz evham durul ya
da sittin sene vermeyenler durursun kers hers motor
yatır toprağa sondj dön söndür dicem de
hala yanar ki durmaz o elektrik "bro
evin bir köşesine annesi geçiyor
annesi ne zaman mutfağa gitse kızı da peşinden gidiyor diye anne şikayetçi
salatalıkları sıcak suyla yıkama diyor
bu da ekonomiyi mutfaktan yaptıran bir anne
bağırıyor kızı bağırma diyor ama sanırım bağırmıyor da kızın istemediği bişey söylüyor anne
anneler hep kızlarının istemediği şeyler söylüyor gibi oluyor ama sanırım durum o değil
durum aynı yukarıdaki gibi salamamamız
anneleri bırakamamamız
sanki bizim suçumuz varmış gibi
sanki ben dedim göbek bağımı kes diye doktor!
rahat bırakın beni
ekonominizi ve
koparılmış bağlarımı geri sağlayın bana
sokun beni içine miğdesinin gülüşünü bildiğim her yanıyla tenine girmeyi istediğim annemin
yerse itin beni içeri ekonomi falan istemeyin benden
kesmeyin elektriğimi
içilen suyun hesabını soruyor şimdi anne kızına, bol su iç diyor
ekonomi burada işlemiyor ama sıcak suyla el yıkamak yok.
nasıl yani, dümdüz simli beyaz kimsenin ihtiyacı olmaz?
şaşırdım doğrusu,
komatase up,
çocuk kitabından menü,
glamping saros sonra dönüş,
o işportadır sen pırlanta,
bülbüdün hala yanımda konuşurken yanan ekmek bekçisi,
kesmeyen falçata tahta cetvel elçisi,
d4rte bölünmüş yılanın pembe parlak çivisi,
hepsi de dönüyor küçük bir kasabanın gölü etrafında,
yanımda bir tek sen varsın,
gözlerin var,
kokunu sevmiyorum ama öpüşlerin var,
çekik gözlerin,
bense göle çalmaya meraklı tepedeki ağaçları sayandan başkası olmamamın rahatlığıyım işte,
bir bardak cheng, biraz da bisiklet pedalı.
hg0 hgo hGo HgO diyor annem, çeşitli ses kaymaları farkı ile,
hgo herşey gönlünce olsun.
sanki kaderi fırtınada yazmışlar, ne yapsam ters sekiyor sanıyor gönlüm,
ancak cidden böyle damar bir yazıma ihtiyacım yok,
konu sağlık bakanlığı falan da değil ama
füzeler kalkıyor fizeler kalktı vizeler yok bazı rotalara
ben burada duruyorum hep Darağaç'ı belediyesi şanıyla,
kurmuşlar işte ne diceksin, mahalleden belediye mi olur serpilmektesin.
işte ben de burada duruyorum hep,
sırf çantalar unutulmasın diye,
sağlık bakanlığından yolladılar beni
işim bu, parti sonları kapıya yakın orta yerde durmak ve insanların bana çarpmasını sağlamak,
özellikle çantasızların önüne çıkarım, sırf çantalarını unuttuklarını hatırlasınlar diye,
ben burada duruyorum hep
siz merak etmeyin diyor annem.
Maçın kimyacı, lastik merdiven, 370TL artı cam, cenzefilli kumariye, çetrefilli gri 800 x 180
gel de inan ma
demorilize muşam ba.
December 17, 2023
soruyorum, yazının yüzeyi yalnızca bu ekran değilken de var olan soruları,
soruyorum,
sanarsınız bir iş becerdim,
dram diyorum nasıl eylemin düzenlemeleri iseeylemin akışında çözüme bağlanacak olan bir takım hedeflerin ardına düşmüş kişiler nerede?
cidden insanları dost bilmek de karanlık ve hamursu.
oysa ben kendimi kendime göstermek için kendimi arıyorumdur,
onların işi gücü seks, emek ve zortu bok müsamma boşbeleş anca
Ama yok düşünmemek lazım, ne anlamı var canım, düşünmeyelim.
ç
ü
n
k
ü,
düşünmeyen düşünce vardır.
sözünse özel konumu taa mağaradan dününüze aynı banal yerinde baraj kuruyor bedeninize,
sizin aklınız fikriniz pipide amma,
işte sonra kesilince tüm fatuş arkadaşım nerede arkadaşım ne?
işin aslı biz nasıl birbirimize sürekli dayatmalarda bulunuyorsak, başkaları da aynı şekilde sürekli bizim içimize işlerler,
ç
ü
n
k
ü,
sen valla yakınsın bilmemnne sanar devam edersin düşünmene,
onun umrunda değilsindir.
aslında en kötüsü onun umrunda hiç olmamışsındır, işte onu anladığın andır en önemlisi.
önemli,
ç
ü
n
k
ü,
yeniden olmak için insan önce tüm geçmişini bilmeli,
unutmak öyle başlar.
ve geçmişe dair salladığı ne varsa, duygu his aidiyet, onun yokluğu dondurur adamı.
adam ise unutmaya dayalı yenilenme sürecinde kabullenemez tüm bayat dostlukları,
kabullenmesinin mümkğnatı yoktur olmayan şeyler korosudur bu,
olmayan şeyler.
iyi rastlantılara kapı kapatacak her arkadaşlıkları içe aktarıyoruz, yüzde 30
talep ediyoruz ve karşılılık yasası hep var, yüzde 56
anlamaya çalışıyorz, varlığı olgunlaştırma çabası bu yüzde 79
senin kabın küçükse dost yerin bunda suçu ne? işte bu yüzde yüz ediyor gülüşü uzak dahi olsa dostu dost olarak bilmiş anca sana dairdir, sana hakir, sana bakir, sana demedim mi üstün başın kir girme içeri çıkart at şu üstündekileri tezgah üstündeki kaba Şakir.
Bunların dışında geleneksel müzik üzerinde çalışmalar yapmış, bach, bethofeen, schubert gibi pestocuların kakıtlarını alışılagelenin dışına keken çalgı değişikliği volakize felan.
şimdi solumuza dönüp 2 adet bestesini izlemeye başlıyoruz...
evet dinlediğiniz gibi ihtiyacımız olan sanattır, boş inançlar değil.
değişelim, görünüme değil telaffuza dayanır şekilde.
bu beyaz yüzeye konmuş bir selime yığını değil,
"metinlerarası kavramının bir iletişim aracına dönüştüğü bir palimpsestir."
ç
ü
n
k
ü
bulunmuş nesneye "çöp" adı vermemiz pragmatik açıdan mümkğn değildir,
olsa olsa belki bazı bazı dostlara,
evet korkarım ki kimi dostlara.
December 14, 2023
December 10, 2023
istanbul 17 şubat 22 veya 21 editsiz:
Korkuyorumdur düşüncelerimden
aslı nazar yarası
noktanın yeri mi kayıp
dedirten cümle çabası
biliyorum en emellisi
akla yatkını salın dalağı
bilinmez kederlerin
içinden doğmuş düş çemberleri sıralı
belirsiz ses
ahmak anlatım
titreyişindeki tizdir tıkırtı
üstü dolu altı saklı
korkuyorumdur ezelden
solgun torku temeli katman arası
anına dizgin takip çıkarısı
korkuyorumsa selden
tözden muhabbet yarası
başım sağa çeker sevgi
eksilmesin çeherinden yasası
eli yara dişler eti
iterek köküne serp çekirdek çabası
belli mi olur belki de
bezgindir masalı
soruyorum ya korkut sobası
dur bekle kaldırımları
tekar-ı selvere dayalı
sezgi tekeri parıltı
şaşası
dur bekle kanımı akıtalı
sevgidir korku tasası endam-ı yararı
Belki bana yıllar yıkanalı
aklıma esmedi böyle gerçek böyle ılımlı bir düş pazarı
katı katman ahkamı var ya
hani belirsiz siyağımsı arzu çıkmazı
yalansa salla kafanı
ahmaktır sanatı satan paspal
papazı
şehr-i çeşit
belgin girdabı
korkuyorumdur çünkü hayat
hayal sanalı aslında kaç gün oldu saymalı
korkuyorumdur anca düşler
böyle aydınlık böyle şaşalı
korkuyorumdur korkudur kahrıma
düşman tatarı
korkuyorumdur yine yalnız
bir düş şeması
evi duvarı katmer şakası
zaman yalası zaman alası
girdabına neşe senlet eser
asası
gün yüzü mavi beyaz güneşti
sarımsı tuzak aşk
isli iksir inliyor çırası
ve harmoni dün yansın
kah keser kah serper
düş civarı anlık sezen kıymet
bil tek tüner tüter hizası
ah be lübnan dolması
dur kalk bekle anca gelir
titrek çalkantısı
biliyor musun bugün yine
güzeldi ışısı istanbulun karışası vardı maviye su sel deniz gök deneden cik cik
edası
beyaz kül tokası tomar sopası
sokak ağzı ahbabı
bana ver deme gel sana yel
eser söner em en ballı şakatı
elbet tembel seller eser
de yer kitabı
korkuyorumdur sondan
korkumdur don sibeli
atladı satır kesti kendini
biteli
şimdi bir çiş
bir su gidip döner kilidi bırak evdir temeli
sonu sondur korku dondur
don don don
sebebi
11 aralık 23 editli:
Korkuyorumdur düşüncelerimden aslı nazar yarası ilaç karası,
noktanın yeri mi kayıp dedirten cümle çabası yalan kakası,
biliyorum en emellisi akla yatkını salın dalağı banal yanağı,
bilinmez kederlerin içinden doğmuş düş çemberleri sıralı hey sen
belirsiz ses
ahmak anlatımdan sıyırmış paçayı koşuyor 4bölü3üstü2 yarısı
titreyişindeki tizdir tıkırtı işlemlere gelemezsin hiç biliyor karısı
üstü dolu altı saklı çember masası
korkuyorumdur ezelden solgun torku temeli katman arası çiyan kasası
anına dizgin takip çıkarısı ney dedin ney karmaşası
korkuyorumsa selden tözden muhabbet yarası süs yarasası
başım sağa çeker sevgi eksilmesin çeherinden yasası ahı mah tasası
eli yara dişler eti iterek köküne serp çekirdek çabası nah tasası
belli mi olur belki de bezgindir masalı yazdın yine yanlış taşa vur kafası
soruyorum ya korkut sobası soruyorum ben filozofik miyim şakası
dur bekle kaldırımları (bu yalnız kalmalı)
tekar-ı selvere dayalı
sezgi tekeri parıltı şaşası kah altın kah beyaz toz asası
dur bekle kanımı akıtalı sevgidir korku tasası endam-ı yararı bu ne anlam bu ne sıkıcı tıkırı
Belki bana yıllar yıkanalı aklıma esmedi böyle gerçek böyle ılımlı bir düş pazarı dalı kumarı
katı katman ahkamı var ya hani belirsiz siyağımsı arzu çıkmazı çan duvarı
yalansa salla kafanı yalansa salla kafanı salla kafanı
ahmaktır sanatı satan paspal papazı
şehr-i çeşit
belgin girdabı
korkuyorumdur çünkü hayat hayal sanalı aslında kaç gün oldu saymalı
aynı derdin tasası düüyor avcumdan yine diğer elim tutuyor onu, sevmiyor bırakmaz işte refleks naşansı
korkuyorumdur anca düşler böyle aydınlık böyle şaşalı
yok sanmam geri dön bak kakalı
korkuyorumdur korkudur kahrıma düşman tatarı
nah kazarı
korkuyorumdur yine yalnız bir düş şeması
kokan don arası
evi duvarı katmer şakası
bırakmışlık çıbanı
zaman yalası zaman alası
mod koparı mod satarı
girdabına neşe senlet eser asası
senlet ha senlet bakalım ne der en son ananla gördüğün kırmızı deniz yıldızı
gün yüzü mavi beyaz güneşti sarımsı tuzak aşk
ne güzel uydu devamı
isli iksir inliyor çırası
ve harmoni dün yansın
kah keser kah serper
düş civarı anlık sezen kıymet bil tek tüner tüter hizası
ah be lübnan dolması!
dur kalk bekle anca gelir titrek çalkantısı
biliyor musun bugün yine güzeldi ışısı istanbulun karışası vardı maviye su sel deniz gök deneden cik cik edası
sankı manzara var karşısında salak ahmağı
beyaz kül tokası tomar sopası sokak ağzı ahbabı
pıss pısss etrafa yayılıyor sır tomarı
bana ver deme gel sana yel eser söner em en ballı şakatı
elbet tembel seller eser de yer kitabı
korkuyorumdur sondan korkumdur don sınavı
atladı satır kesti kendini biteli şişmez sağ bilek kanalı
şimdi bir çiş bir su gidip döner kilidi bırak evdir temeli gıcıklar gibi sallayacaklarmış seni oradan belli
sonu sondur korku dondur
don don don
sebebi
ben sebebi bu kadar da fasulyeden.
i drink milk every day
