March 19, 2009

Mavi (bir)


hava tam aydınlanmadan koşturmaya başladı.Mavi sandığımdan da hızlıydı.peşinden gittim ama koşmadım.ne de olsa nereye gittiğini biliyordum;güneşin doğuşunu izlemeye,kumsala.
minik adımlarla ilerledim ama hızlı hızlı.onu görebiliyordum.telaşla koşturuyordu.kafasını biraz yukarılara kaldırdı,havanın rengi,hayal edebileceğinden bile güzelmiş gibi bakıyordu etrafa.hızlanıp hızlanıp duruyor ve yetişemiyeceğini sanıyordu..
Mavi kumsala vardığında,yanına ulaşmama altı yedi ağaç kalmıştı.ayakkabılarını çıkartıp bileklerine kadar suya girdi.kollarını açtı ve etrafında dönmeye başladı.güneşe geç kalmamıştı ve Mavi gerçekten mutluydu.
duraksadı.bana döndü ve sol eliyle gözünü kaşıdı.gülümsediğimi farkettim.
-havanın bu kadar güzel renklere bürünebileceği aklına hiç gelmiş miydi?dedi.haklıydı.
-hala yorulmadın mı?dedim,
-bak güneşe yetiştin,mutlu musun?kafasını sağa yatırıp,sol gözünü kapattı.ve gülümsemeye başladı.
-bu havada daha bi güzelsin.dedi.
Mavi sevgiyi yaratandı benim için ve nefretten uzaklaştıran.güneşin derin güzelliklerini bana hatırlatan.peşinden gitmemi sağlayan kokusuyla beni hayata bağlayandı Mavi.ve en karamsar gecelerimde ve en boğucu kabuslarımda benim,ben olup kendimi yenmemi öğreten bir kahraman.
avuçlarını tuzlu ve eskimiş suyala yıkayıp,ellerini yüzünde gezdirdi.ellerini boynuna kaydırdı.ellerini kollarında sabitleyip uzaklara daldı.Mavi yapılması gereken herşeyi yapmıştı.şimdi tam anlamıyla ayıldı.Mavi gökyüzünün görkeminde boğdu düşüncelerini ve kötülüklerden arındırdığı beynini rahatlattı.Mavi bana döndü.biraz baktı.
-güneşin doğucağı her sabah bence bunu tekrarlamalıyız.dedi
-umarım uzun sürer.dedim.kafasını güneşe çevirdi ve gözlerini kapattı..

i drink milk every day