March 23, 2009

umbrella eat me


hiç anlamıyorum.dedi sakallı tombul çocuk yanındaki uzun saçlı tombul çocuğa.içkimden bir yudum daha alıp,bardağı biraların ortasına bıraktım.
hiç anlayamıyorum,nasıl olurda büyük bir demir parçası havada gidebilirken,biz hala yağmurdan şemsiyeyle korunuyoruz.dedi gözlerinin altı çökmüş sakallı tombul yanındaki saçları uzun ve yağlı olan tombula.etrafa bakınmaya başladım.biraz kalabalığı izledim.yine heycanla insanlar etraflarına karışık beyinlerinden süslü kelimeler dağıtıyorlardı.
yani bir bez parçası ve sekiz tane demir,uzun yıllardır aynı buluş.artık yenilik gerek!.dedi sinirli ve sakallı tombul çocuk bütün masaya.ona döndüm.sakindim ve gülümsedim.biraz sakinleşti o da.şemsiyeyle araları kötüydü galiba.ordan çıkmak için yağmurun dinmesini bekliyeceğini farketmiştim.yağmura da bozuktu şu sıralar.
saçları uzun ve şirin tombul çocuk tuvalete gitmek için masandan izin istedi.sıkışmıştı.çok bira içimişti.
içkimin son yudumlarını izledim biraz.kırmızı ışık gözbebeklerimle seviştiği sıralarda ayrılan insanlar oldu ordan,bişey demedim,gidişlerini izledim.ben daha ne yapabilirdim ki..
sakallı tombul çocuk masaya geri dönüp yerden bişey aldı.bana dönüp açıklama yapma gereğinde gördü kendini,gülümsedi ve
-şemsiyemi unutmuşum..
içkimin hiç bitmemesini diledim.kafamı çevirip duymamazlıktan geldim.

i drink milk every day